MEVCUT BORSA SİSTEMİNİN SAKINCALARI
Borsanın mevcut sakıncalarını şöyle sıralayabiliriz.
-Reel dünyadan bağımsız olarak yükselen bazı hisseler ponzi benzeri kazanç ortamı oluşturmaktadır.
- Şirketlerin veya IMKB nin hisse değerini şirket kazancı ile paralel tutmakla mesul olmaması nedeniyle tahtacılar, yabancılar gibi büyük sermaye odakları tarafından yılın belli bir döneminde spekülatif kazanç elde etme alanı olmuştur.
- Yine aynı gruplar bir hissenin fiyatını indirip diğer hisseyi artırarak borsada terör oluşturmaktadır. Bu da küçük yatırımcının parasını enflasyona karşı koruyamamasına neden olmaktadır.
- Yabancılar kısa sürede gelip kazançlarını dövize çevirip gitmesiyle döviz kaybına neden olmaktadır.
- Borsanın gerçek bir yatırım aracı olması gerekirken yukarıdaki sebeplerden dolayı para kayıplarına neden olması sonucu halk reel dünya yatırımları yerine döviz, altın vb.ne, yani özünde para alış verişi olan, parayla para kazanma olan sözde yatırımlara gitmektedir. Bu da döviz darlığına, sermaye yetersizliğine ve dolayısıyla faiz ve döviz kuru artışına, yani enflasyon ve develüasyona neden olmaktadır.
-Borsadaki hisselerin reel dünyadan bağımsız olduğu bu durum, döviz ve altın gibi mal ve hizmet üretmeden para kazanılması, devletin develüasyona zorlanması alt gelir grubuna enflasyon olarak yansımaktadır. Bu da anayasanın sosyal devlet ve eşitlik ilkesiyle uyumlu değildir.
Bu sebeplerle borsanın riskli bir alan olmaktan çıkarılıp gerçeklere uygun hale getirilmesi ülkemizin finans sisteminin rehabilitasyonu açısından hayati önem arz etmektedir. Zira örneğin Alman Bosch hissesi alıp dünya çapında üretim ve ticaret yaparken Türk bir köşeye $ ve altın almayı yatırım olarak görmektedir.
BORSADA NASIL İSTİKRAR SAĞLANABİLİR?
Borsada istikrar sağlamak için bazı tedbir ve kurallara ihtiyaç vardır;
- Borsada hisse arz eden firma fizibilite raporunun doğruluğunu sigortalatmalı,bu miktar kadar sermayeyi şirkette tutmakla mesul olmalı, başka bir kişi ve kuruma teminat olarak kullanamamalı, yani net sermaye kuralı işlemeli, sigorta farkı IMKB ye ödemeli, böylece şirket sigortacı tarafından denetime tabi tutularak balon oluşması önlenmelidir.
Bunun sonucu şirket parayı aldıktan sonra gitmeyecek, reel kazancı ile borsadaki değerini paralel tutmakla mesul olacaktır. Bu uygulama fiyatın reel dünya ile uyumlu olmasını sağlayacaktır. Yüksek getirili kağıtları alan elde tutacak, çıkanlar nisbeten düşük getirili kağıtlara kalacaktır.
Bunun başka bir yolu da şirketin varlık ve 9 yıllık kar ortalaması ile hesaplanan değere göre 10. yıldaki değer artışının 1 yıllık takvime bağlanması, en çok kazanan hisselerden en az kazanana gruplanması, borsada en uzun duran miktarlara en üst gruba geçme hakkı verilmesidir.
-Borsadaki hisseler mevcut durumu örneğin % 10 dan fazla negatif etkileyecekse yeni proje için farklı ve süreli olarak çıkarılmalıdır. Örneğin A şirketi 2035/12 gibi ayrı zamanlı karpayı veren hisseler ihrac etmeli, kazançlar şirketin halka açıklık oranına dayalı karpayı şekline gelmelidir. Kar fizibilite raporunda beklenenden daha düşük olursa A şirketinin 2035/12 hissesinin değeri o oranda düşerken, fazla olması halinde o oranda yükselecektir.
Bu işlem muhasebe sistemi şirketlerin içindeki farklı yatırımların getirisini ve faaliyet giderini ayrı olarak hesaplayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
Sadece yeni yatırımların ayrı olarak isimlendirilip ayrı olarak muhasebeleştirmesi bile hayali satışları önleyecek ve F/ K oranına göre sıralamaya imkan verecektir. Ayrıca yeni yatırım giderlerinin eski yatırımcıya yüklenmesini önleyecektir.
Burada F/ K sı en iyi olanı satan olursa, alma önceliği ilk önce emekli fonlarına, sonra düşük gelir grubuna, sonra da borsada en uzun süre yatırımı olana verilerek finansal istikrar kalıcı hale getirilir.
- Borsaya ilk girenler en az gelir getiren hisselerden başlamalı / ortak gelir havuzunda kademe belirlenmeli, günlük alım satımlar sadece xtümde veya xK kısa süreli alt gelir grubu hisseler de olmalı,tüm hisseler seçeneği ve en uzun bekleyenin ileri kademeye geçme hakkı olmalıdır.
- Bunun başka bir yolu da borsada kar hak etmek ve zaman arasında bağ kurulmasıdır. Aynı gün satanlar kardan pay alamamalıdır. 2.gün satanlar % 10, 3. gün satanlar % 20 sini... almalıdır. 7 gün - 1 ay arası tutanlar karın % 50 sini, 1 ay 2 ay tutanlar % 60 ını.. Blanço zamanına kadar tutanlar % 100 ünü haketmiş olmalıdır.
Borsadaki giriş çıkışların daha rahat uygulanabilmesi için Dijital Borsa Lira olarak alınıp satılabilir. Bu Borsa Lira değer artışından tüm vatandaşlar yatırımı ve süresi oranında faydalanır. Bunun artışı çok alınmakla değil, şirketlerin kazancı ve uzmanların belirlediği piyasa değeri ile paralel olur. Örneğin bu sene 10 ₺ olan Dijital Borsa Lira bir yıl sonra şirketlerin karına bağlı olarak 15 ₺ olur. Bu durumda emeklilik fonlarına pozitif ayrımcılık uygulamasına ve kar yansıtma oranının kalınan zamana göre olduğu bir mekanizma gerekiyor. Örneğin normali Dijital Türkiye Borsa Lira iken ayrımcılık sağlananın adı A-Dijital Borsa Lira, 1 yıldan az olanın adı K- Dijital Borsa Lira gibi. Kısa süreli girene örneğin % 30 az, emeklilik fonuna % 30 çok kar gibi pozitif ayrımcılık oranı belirlenir. XTüm DB₺ tüm vatandaşların her bankadan ulaşabildiği standart yatırım aracı olmalıdır.
- Tahtacı yerine IMKB gelmeli ve IMKB nin ilan ettiği taban ve tavan fiyatlar ile dalgalanmalar önlenmelidir. IMKB şirketin projelerini inceleyip bankalar ve aracı kurumlar vasıtasıyla satışı yapmalı, yatırımcının hakkını koruyan vekili olmalı, banka ve aracı kurumlar IMKB nin bayisi olmalıdır.
Uygulaması kolay bir yol da satılan hisseleri şirketlerin alması, fiyatının da uzmanların ve formüllerin belirlediği rakamın % 30 aralığında olması fakat bu sermayeyi şirket dışına çıkaramaması, başka şirketlere teminat verememesidir. Bu durumda şirketler paraya ihtiyaç olduğunda satış fiyatını düşürürüp borsadaki payını artırırken, yeterli sermayesi varken alış fiyatını yükseltip borsadaki paylarını düşürecektir. Formüllere göre rakamlar revize olacaktır. Bu durumda faizler de her sektör için farklı belirlenmelidir. Yani çok kazanan sektörün karı çok olduğu için finansman ihtiyacını borsadan değil de faizden karşılayamamalıdır. Desteklenen sektörlerde düşük olması onaylı işleme kredinin çıkması ve rezerv para yetkisinin Merkez Hazine Bankasında olması sayesinde sürdürülebilecektir.
Formuller belirlenmeli ve yatırımın geri dönüş yılına göre değer sırası oluşmalıdır. Örneğin 10 yılda geri dönen 50 lira ise 8 yılda dönen 60 lira olmalıdır. İyi blanço ile fiyat artarken, kötü blanço ile düşmelidir. Bu da şirketin varlıkları ve 5 yıllık karını dikkate alan bir formül ile sağlanabilir. Yani hikaye değil, onaylı fizibilite raporlarına göre değer artışı olmalıdır.
-Tavan fiyat olmazsa da gerçek değerin üzerinde artışlarda blanço açıklandığı günkü değeri ile satış uyarısı ile satılmalıdır. Blanço sonu IMKB nin tesbit ettiği değer açıklanmalıdır. Yüksekten almak isteyen sonraki blançoya kadar bekleme uyarısı ile alabilmeli, satarsa belirlenen fiyattan IMKB yada şirket alıp satışa çıkarmalıdır. Bu uygulama ile takas sonucu normal fiyatı ile alıcı olmadığı durumlarda IMKB alacak ve satılık hisse ve miktarını yayınlayacaktır. Yüksekten alan zararı üstlenecek ya da bekleyecektir.
-Mevcut durumda faizde duran yatırımlar, organizatörünün IMKB yada kurulan yeni bir kurum olduğu fon haline gelmelidir. Bankalar bu kurumun bayisi olmalıdır. Hisse satan yoksa nakitler bu fonda değerlendirilmelidir. Bu fon karpayı esasına göre, vadeli alışveriş yapanların kullandıkları miktarın şirket sermayesine oranı kadar karın % 90 ını dağıtmalıdır. Fonda duran miktar yeterli değilse Merkez bankası rezerv parası devreye girmelidir. Bu fonun kazanç oranı vadeli mal alıcıları için maliyeti, yani neması olacaktır. Buna da XTB₺ (tüm Ticaret Borsa ₺) denebilir.
Şirket hissesini satılığa çıkaran kişilerin hisselerine alıcı varsa elektronik ortamda ilk başvurana verilmeli; alıcılar tercihleri arasından hisseleri alabilmeli; başvuran alıcı olmaması halinde IMKB kontrolündeki fon satın almalıdır. Fonun alacağı bu rakam şirketin o yıl için tahmini gelire göre ilan ettiği rakamdır. Bankalar yine aracı kurumdur.
Fiyatın geri dönüş yılından yüksek fiyata çıkması için süre sonuna kadar almayı taahhüt eden kişiler olmalıdır. Süre sonundaki tahmini fiyatı şirket tarafından ilan edildiği ve de alıcı IMKB olduğu için yükselmesi anlamsızdır.
- Borsadaki payların % 1 inden fazlasını alan kurumlar gün içerisinde en fazla % 1 ini satabilmelidir. Satmaları halinde karı bırakarak, ya da bu satışlar sonunda oluşan fiyattan / 3 ay sabit kaldığı fiyattan çıkabilmelidir.
-Günlük tavan 1 puan yukarı, taban puan 1 puan aşağı olabilmelidir. Yıl sonunda karına göre olurda bundan fazla değerlenmişse bir yıldan fazla bekleyenlere temettü olarak verilmelidir.
Kural ve düzenlemelere ilave olarak kontrollü piyasaya geçilmelidir; yani paranın piyasa bozucu etkisinin ortadan kaldırılmasıdır. Bu da kişi ve kurumların döviz, altın ve dövize endeksli varlıklara dayalı kazançları % 100 vergiye tabi tutularak; tamamen dijital paraya geçilerek ya da çok küçük işler hariç e-paraya geçilerek; ve hatta elde ve kasada tutulan ₺ ve dövizler için yıllık FED faizi kadar istikrar vergisi tahakkuk ettirilerek sağlanabilir. Yukarıdaki tedbirler normal şartlarda da uygulanabilir.
Ancak komple Dijital Planlı Ekonomi Sistemine geçilmediği zaman mevcut güç odakları daha küçük de olsa yeni kriz dalgaları oluşturmaya devam edecektir. Batan şirketler korkusu nedeniyle uzun süreli satışlar zor olacaktır. Konuyu anlamak için "Dijital Planlı Ekonominin kurumları ve işleyişi" yazısını mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
DİJİTAL PLANLI EKONOMİ SİSTEMİ İLE İDEAL FİNANS SİSTEMİNE GEÇİŞ NASIL OLABİLİR?
ÖN HAZIRLIKLAR
İdeal finans sistemine geçiş için Dijital Planlı Ekonomi Sisteminin Kurumları ve işleyişi yazısında detayları belirtilen aşağıdaki piyasa ortamına geçişin planlanması gerekiyor.
Bu bağlamda gerekli yasa ve düzenlemeler ;
1) Maliyet ve stok detaylı dijital muhasebe sistemine geçiş yasası
2)Dijital veya Türkiye e-para (troy gibi) sistemine geçiş ve gerekli cihaz ve yazılımların oluşturulması yasası. Bunun sonucunda döviz ve altının yatırım aracı olmaktan çıkarılması ve yıllık değerlenen ₺ tesisi.
3)Hazine bankasının, Ulusal Planlama Konseyinin, Ulusal Sigorta A O. nun kurulumu sonucu rezerv para kullanım yetkisinin planlı ekonomi çıpasına bağlanması ile kredi teyidi için bankacılık ve sigortacılık yasası
4) Üretim ve hizmetlerin planlı ve koordineli olarak yapılması, küçük üreticiyi koruma görevinin sektör firmalarına verilmesi için DUPİDOM (Dijital Ulusal Planlama ve İhale Dağıtım Onay Merkezi) kurulumu ile üretimin planlanması
5 )Şirketler yasası ile net sermaye tanımı ve nakit ödemeyle yada yeni kurulacak fon ve hisse senedi yöntemiyle karpayı esasına dayalı kredi kullanım yasası
YENİ KREDİ KULLANIM SİSTEMİNE GEÇİŞ
İdeal yeni borsa sisteminde hisse ve fon almak için tüm nakit ve teminatlar tek merkezde, yani Türkiye Menkul Kıymetler (Türkiye Borsa) A. O. da toplanacaktır. Tüm yatırımcılar ve vatandaşlar bankadan bu sisteme bağlı hesap açarak fon yada hisse hesabı açacaklardır. Borsada işlem yapanlar doğrudan bu kurumdan Türkiye Borsa ortak hissesi alacak, paraya ihtiyacı varsa yine bu kuruma hissesini satacaktır. Satışlar hisselerin adedi ile sınırlı olacaktır. Ülkede döviz ihtiyacı yoksa sadece türk vatandaşları net sermayesi ile alabilecektir. Dış sermaye ihtiyacı varsa bu miktar için yıllık kota belirlenecektir.
Şirket karları oluşturulan bu ortak havuzda toplanacaktır.
Şirketlerin halka arz ettikleri oran ölçüsünde ortağı Borsa Türkiye olacaktır. Bu sigorta yatırıldığı için ilgili şirketleri Türkiye sigorta A. O. takip ve denetim altında tutacaktır. Planlı Ekonomi Sistemi çıpası sayesinde batan yada iflas eden olması sadece olağanüstü şartlarda olacaktır.
DUPİDOM üyesi şirketler her yeni yatırım için DUPİDOM dan onaylattıkları miktarı; bu miktarın şirket içindeki yüzdesini, fizibilite raporlarını, sigorta tekliflerini Borsa Türkiyeye sunarak Borsa Türkiye ile karpayı esasına dayalı süreli ortaklık kuracaktır .
Esnaf, çiftçi, müteahhit, galerici gibi küçük yatırımcı da yukarıdaki şekilde Borsa Türkiye ile ortaklık kurarak karpayı esasına göre kredi kullanacaktır. Miktarın işletme sermayesine oranı kadar net karını bu hesaba kredi maliyeti olarak ödeyecektir. Burada şirketlerin değeri mevcut kar ile mevcut ortaklık için geri dönüş yılına bağlı olacak ve spekülatif değerler olmayacaktır.
Her grup mal ve işletme için kar payı fonu kademesi belirlenecektir. Ne kadar geç öderse, kullandığı pay oranına bağlı olarak o kadar kar yüzdesi fona kalacaktır. Yani herkes peşin ödemeye dönecek yada karını paylaşacaktır. Bu karda parayı borsaya koyana kalacaktır. Böylece para ve malın karşılığı reel sektörle birebir birbirine bağlanacaktır.
Bunun sonucunda kişilerin döviz, altın gibi yatırımlara ihtiyacı olmayacak, kazanç doğrudan mal ve hizmet üretmeye bağlanmış olacaktır.
Vatandaşlar da ödemelerini banka kartı ile nakit olarak ödeyecektir. Kredi kullanacaksa gelir veya teminatı tanımlanacaktır. Yani net sermaye kuralı her aileye işleyecektir.
Net sermaye harici hesap dışına çıkarılamayacak, bu hesaptan borçlu hesaplar hariç harcama, ödeme yapılamayacaktır.
Ev, arsa, araba ve benzerini borçlu olarak alırken de net sermaye kuralı işleyecektir. Vatandaşlar ulusal planlama ile onaylanmış gayri menkullerin kredisini bu fonla borçlu karpayı ortaklığı oluşturarak kullanacaktır. Alıcılar her sektör ve mal için tesbit edilen kademe oranı ile geri ödeyeceklerdir.
Bu fonlar belirtilen amaçlar haricinde kullanılamayacaktır; yani ya fatura ile ödenecek, ya da e-devletten iş yaptırılan küçük esnafa sözleşme karşılığı ödeme şeklinde olacaktır. Başka bir ifadeyle iş yeri sermayesi ile ev alınamayacak, onun için farklı bir ortaklık tesis edilecektir. Şahıs işletmelerinde de patronlar şirketler gibi maaş sistemi ile takip edilecektir. Bu durumda işletmenin kar veya zarar durumu anlık görülebilecektir.
Yatırımcı Borsa Türkiyeden kar payı alacaktır. Kar payı oranından yatırımcının faydalandığı basamaklar yatırımın süresine ve sektörüne bağlı olarak kanunla ve Ulusal Planlama Konseyince belirlenecektir.
Yatırım süresine bağlı olarak en uzun süre bekleyen yatırımcı ve emeklilik fonları en yüksek kademeden, 1 yıldan kısa olanlar en düşük kademeden nemalanacaktır. Yatırım geri dönüş süresi en kısa ve karlı şirketlerin kar marjı üst kademelere yüksek oranda yansıtılacaktır. Bu nema piramidi olarak tanımlanacaktır.
Alt gelir grubuna özel bir basamak avantajı verilecektir.
Kısa süreli girip çıkanlar en düşük kademeden nemalanacaktır.
MEVCUT HİSSELER NE OLACAK?
Peşin ödemeye geçilmesi, döviz ve altının yatırım aracı olmaktan çıkarılmasıyla borsadaki değerler zaten düzeltme yapacaktır. Şirketler ve bilirkişi komisyonu mevcut defter değerinin ve daha önce elde edilen kaynakların ödeme zamanını geri dönüş yılı ve kar ödemesi olarak hesab edip Borsa Türkiye'ye bildirecektir. Başlangıçta #XReel pazarı kurularak değeri ile uyumlu olanlar IMKB ile sözleşme yenileyip bu pazara alınabilir.
Şirketler daha önceden borsadan elde ettikleri bu kaynakları fizibilite raporlarına ve bitiş yılına bağlı olarak isimlendirerek uygun kısımlara böleceklerdir. Örneğin A şirketi 06/2035, A şirketi 31/2040 gibi geri alış yılını belirteceklerdir. Daha sonra bu hisseleri kendileri veya Borsa A. O. ödeyip geri alarak veya yatırımcıların borsadaki hisseleriyle değiştirerek ortaklığı Borsa Türkiyeye devredeceklerdir. Bundan sonraki her yeni yatırımın kaynağını ideal borsa sisteminden yeni isimle ve hisse yüzdesiyle sağlayacaklardır.
Yatırımcıların elindeki hissesinin değeri mevcut yılda enflasyonun çok üstündeyse, yani spekülatif kazanç seviyesindeyse ya yatırıma eksi kademeden dahil olacak, ya bir yıl bekleyecek, yada gerçek defter değerinden başlayacaktır.
BORSA VE EKONOMİYE FAYDALARI ÖZET
Bu uygulama ile Dijital Planlı Ekonominin kurumları ve işleyişi yazısında anlatılan Dijital Planlı Ekonominin faydaları görülecektir.
Borsa gerçek bir yatırım aracı olacak, hem borsada hem ekonomideki dalgalanmalar önlenecek, reel dünya ile bağlantılı hale gelecek, birileri alıyor diye artmayacaktır.
Büyük finans odaklarının kısa süreli olarak gelip spekülatif kazançlarını yurt dışı merkezlerine götürdüğü sermaye hırsızlığı önlenecektir.
Finans sektörü reel dünyaya adeta bir block chain (yazılımla zincir baklaları gibi) bağlanacaktır. Spekülatif kazanç bitecektir.
Yatırım doğrudan ihtiyaç olan alanlara gidecektir.
Bu yazı Dijital Planlı Ekonomi Sistemi bloğu yazarı Mehmet Ateş tarafından hazırlanmıştır. Blogdan diğer yazıları da okuyabilirsiniz.